Çin seyahatine çıkarken (Ekim 2014) herkesin şiddetle sorduğu soruların başında; oralarda ne yiyeceksin? kedi köpek mi yiyeceksin? vardı. Allah'a şükür kedi, köpek eti yemeden gittik geldik.
Gittiğiniz yerlerin gerçek hayatlarını semt pazarlarında veya hallerde görebilirisiniz. Çin'e gidip semt pazarını görmeden gelmek olmazdı. (Balık pazarı deneyimimi ayrıca paylaşırım sizlerle) Gittiğimde gördüklerim karşısında afalladım. sebzelerin adları bizimkilere benzemekle birlikte şekilleri pek bir garipti. Fotoğrafta da görüldüğü gibi oldukça büyüktü ebatları. Sadece bakmala yetindim. Alıp otel odasında tek tüpün üstünde yemek yapacak halim yoktu. :)))
Kumpire benzeyen bu patatesleri görünce kendi kendime korkma Ahmet Çin'de sana açlıktan ölüm yok dedim. Her sokak başında tezgah üstünde görebileceğiniz bu patatesleri görür görmez hemen saldırdım. Satıcı patatesi ikiye bölüp plastik bir kaşıkla elinize tutuşturuveriyor. İlk lokmada şok şok şok patates tatlı. Şaka değil bildiğin tatlı. :((( Aynı durumu mısırda da yaşadım. :(((
Geleneksel yemeklerin satıldığı bir sokağa girdim. Kendimi sizler için feda da ettim denebilir. Hiç birşey yememiş olmama rağmen olan biteni görebilmek adına dakikalarca o kokuya katlandım :((( Bol deniz, böcek mahsülü seyler... kimileri oturarak yemeyi tercih ederken kimileri de fast food tarzında alıp yiyerek yol alıyorlardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder