20 Mart 2016 Pazar

NİAGARA WATERFALL (NİAGARA ŞELALESİ)


Amerika'ya kadar gidip de Niagara Şelalesine gitmemek olmazdı. 


Ekiple birlikte yaptık programı ve (18-19 Ocak 2015) vurduk kendimizi yollara. Mighigan / Lansing'den o kışda kıyamette atladık arabaya ve uzun bir yolculuktan sonra vardık meşhur şelalenin olduğu yere. 



Hava buz kesiyordu ama kim takar soğuğu, hemen sesin (Gürültünün) geldiği yöne doğru hızlı adımlarla ve merakla gittim.  Akşam olmak üzereydi. Gün batımından önce birkaç kare çekmeliydim. Karnımız zil çalıyor olmasına rağmen gün batımından önce birkaç kare  çekmeden yemek bize haramdı :))) 


Sizler için (belki de kendim için ?!) akşamın karanlığında  soğuğa rağmen oraları turalamak bol bol fotoğraf çekmek istedim. Bazılarını sizlerle paylaşıyorum bu vesile ile.....

Günün yorgunluğu, karınların doğmuş olması uykuyu başa getirdi. Önceden (booking.com aracılığıyla) satın aldığımız otele gittik ve o yatış o yatış uyandığımda sabah olmuştu. Otelin bize sunduğu zengin!!! sabah kahvaltısını yedikten sonra gündüz gözüyle de Niagara'yı görmek yine sizler! için fotoğraf çekmek için şelalenin olduğu tarafa sürdük arabamızı. 


 Gündüz gözüyle sizler için çektiğim karelerden bir kaçınını yine sizlerle paylaşmak istedim :))))



Çektiğim bu karelerden sonra birer kahve içip tekrar dönüş yoluna girdik...  Yolculuk da başlı başına bir maceraydı ::)) 



Kıssadan hisse siz siz olun Niagara'yı kışın ziyaret etmeyin :)))) 
Ayrıca buralara kadar geliyor iseniz Kanada vizesi ile gelin ki Niagara'yı Kanada tarafından da  görebilesiniz....




28 Şubat 2016 Pazar

DETROIT AUTO SHOW






Detroit Otomobil Fuarı

Her yıl Ocak ayında ABD Michigan Cobo Center’da düzenlenen Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarını geçen yıl (2014) ziyaret etme imkanı buldum. Otomobillerden pek anlamama rağmen gezmek görmek eğlenceliydi. Çektiğim fotoğraflar dışında sizlere verebileceğim teknik bir bilgi yok. Güzel otomobillerdi hoş otomobillerdi... :)))
 
























26 Şubat 2016 Cuma

ANKARA OTELLERİNDE BAŞ DÖNDÜREN TRAFİK !?

Crowne Plaza Otel
Tamamen gözleme dayanarak yazdığım bu blogda, son günlerde Ankara'daki dört ve beş yıldızlı otellerde yaşanan üst düzey yönetici değişim trafiğini sizlerle paylaşmak istiyorum.. 


Konuyu tam olarak anlatabiliyor olsam bile mevzunun anlaşılması pek kolay gözükmüyor. 
Kim? Ne zaman? Nereye? Nasıl? Niçin? sorular soru içinde...
Bir taş oynadı herşeyi yerinden oynattı. Taş niye oynadı? nasıl oynadı? orasını ben bilemem....

Holiday Inn Çukurambar
Crowne Plaza Otelin genel müdürü Holiday Inn Çukurambara genel müdür olarak geçti.
Holiday Inn Çukurambarın genel müdürü Green Park Çukurambara genel müdür oldu. 
Green Park Otelin müdürü de yeni açılmakta olan Point Otele genel müdür oldu. 
Don't panic Crowne Plaza genel müdürsüz kalmadı. Holiday Inn Kavaklıderenin müdürü de Crowne Plaza'ya genel müdür oldu.
Green Park Otel
Tabi üst düzeyde meydana gelen bu değişikliklerin artçı sarsıntıları da oldu;
Crowne Plaza'dan satış pazarlama müdürü, insan kaynakları müdürü ve yiyecek içecek müdürü de genel müdürle birlikte Holiday Inn Çukurambara gitti.

Holiday Inn Çukurambarın satış pazarlama müdürü de Crowne Plaza Otele geçti. Yiyecek içecek ve muhasebeden de geçişler var....

Holiday Inn Kavaklıdere den Crowne Plaza Otele sadece genel müdür değil F&B den de geçişler var....  
Holiday Inn Kavaklıdere

Hikayenin en güzel yanı herkesin gittiği yerde mutlu olması :))) Gördüğüm kadarıyla herkes de gittiği yerden memnun. :)))

Point Otel

24 Şubat 2016 Çarşamba

INDIAN BAZAAR

Hindistan seyahatine çıktığım tarih (2011 in Kurban Bayramı) çok manidardır.  Hindistan seyahatinde önce söylenen bütün olumsuzluklara içimden kardeş ben New Delphi ye gidiyorum, adı üzerinde yeni ne kadar kötü olabilir ki dedim. Yeni olan sadece havaalanıydı ve orası da Hindistan'ın kendine has kokusuyla kaplıydı. Bu kokuyu ilk defa yalandan da olsa vize almak için Ankara'da konsolosluğa gidince fark ediyor insan.


Hint filimlerinde gördüğüm  üç tekerlekli bisiklete (taksi niyetine) binerek tuttum pazarın yolunu...



Pazarda yok yok herşey iç içe girmiş durumdaydı ve .....

Koyun, keçi, tencere, tavaya, ayakkabı, çorap, elbise, yeme-içme hepsi bir arada toz, toprak zaman zaman çamur deryası içinde satışa sunuluyordu. 


Her gittiğim yerde mutlaka yerel lezzetleri tatmak, denemek isterim ama bunu Hindistan da yapamadım. Yemeği aldım ama yiyemedim, içim almadı :((((

Hindistan'da heryer, herşey çok pisti diyeceğim ama siz benim ne demek istediğimi anlayamayacaksınız.... Onun için o konuyu pas geçiyorum.












Fotoğraflara bakınca oraları özlediğimi anlıyorum. 
Tekrar gitmek ister misin? sorusuna bütün kalbimle EVETTTTT diyorum....